Metin Akpınar’ın 36 yıl önce yaşadığı ilişkiden ikiz kızları olduğu ortaya çıkmıştı. Duygu Nebioğlu, DNA testi ve mahkeme kararı ile 82 yaşındaki sanatçının öz kızı olduğunu resmiyete kavuşturmuştu. Nebioğlu Günaydın’dan Tuba Kalçık’a yaptığı açıklamada ablasıyla ilgili de konuştu.
-Annenize ulaşamadığınızı söylediniz. En son ne zaman görüştünüz?
Annemle en son 2010 yılında görüştüm. O zamandan beri görüşmüyorum. Babamın Metin Akpınar olduğunu yeni öğrenmiştim o zaman. Annem Almanya’da yaşadığı için, görüntülü konuşmuştuk. Karşılıklı çok gözyaşı da döktük. Ama bir daha ne aradı, ne de sordu. Dayımlarım ve teyzemlerin üzerinden de ulaşamıyorum. Annesi öldüğünde Türkiye’ye geldi ama benden gizlediler. Bizimle görüşmek istemiyor. Ben annemi bulmak istiyorum. Annemi bulmak için Müge Anlı’dan yardım istiyorum. Ancak onun bulabileceğine inanıyorum. Gerekirse onun programına çıkarım. Müge Anlı’yı 15 yaşımdan beri takip ediyorum. Çok güveniyorum ona. Annemin 6 çocuğu var. İkisi Almanya’daki evliliğinden. 4 kardeşim de benimle aynı kaderi yaşadı. Evlilik dışı ilişkiden dört çocuğu var annemin. Bir ablamın da babası çok ünlü bir isim ve medya dünyasından. O da dava açtı, hukuk mücadelesi veriyor.
-Onun babası kabul ediyor mu?
Hayır asla kabul etmiyor. Ben yine Metin Akpınar’la görüşebildim. Babası, ablamla görüşmeyi bile kabul etmiyor. Ama dava sonuçlanınca benimki gibi uzun süre konuşulacak. Ben nasıl fiziksel olarak Metin Akpınar’a benziyorsam, o da babasına benziyor. Medya dünyasından çok ünlü bir isim. Bu konuya dair daha fazla konuşamam. Annem de galiba bu davanın sonucunu bekliyor. Dava sonuçlanınca ortaya çıkacak diye düşünüyorum.
-İkizinizin davası sonuçlandı mı?
Hayır. Onun davası ertelendi. Davası sonuçlanınca benim gibi kardeşim de tazminat davası açacak.
– Annenize kırgın mısınız?
Kırgın olduğum dönemler var. Beni çok yalnız bıraktı. Ben anneme hep sevgimi gösterdim. Ama o bizimle hiç vakit geçirmedi. Annem, bizi bakıcıya bırakıp gitmiş. Bizi bir süre sonra yurda vermişler. Ben çok hastalanmışım. Bir gazeteye haber olmuşuz ‘İkizler hasta, anneleri bırakıp gitti’ diye. Annem de o sırada cezaevindeyken haberi görüyor ve gazeteciye uzun bir mektup yazıyor. Mektupta kimin kızı olduğumuz da yazıyor. O mektuba ulaştım. Çok uzun bir mektup yazmış, önemli bilgiler vermiş. Anneme, kendi annesi cezaevine gidip çocuklarını evlatlık vereceksin diye kağıt imzalatmış. Ondan sonra da zaten annemle kopuyoruz.
Annem 1992 yılında evlenip, başka bir hayat kurdu. Benim kalbimi kıran şey, annemin ne benim ne de diğer üç kardeşim için mücadele vermemesi. Dört kardeş olarak yetiştirme yurdunda büyüdük. En büyük ablam yurtta çok zor günler geçirdi. Yurttan kaçıp, sokaklarda yaşadı. Üçümüz de evlatlık verildiğimiz için ablama göre şanslıyız. İkizim ve ben annemle hiç vakit geçiremedik. 2 aylıkken bizi bakıcıya bırakıp, gitti. Bir ablamı 4, diğerini de 2 yaşındayken yurda vermiş. Biz gazeteye haber olunca 8 aylıkken yurda verildik.
-Babanız bir gecelik ilişki sonucunda olduğunuzu açıklamıştı. Siz bu açıklamayı görünce neler hissettiniz?
Kendi itibarını düşünen bir adam. Çocuklarının ya da annemizin itibarını düşünmeden sadece kendini düşünerek yaptı bu açıklamayı. Onun bu açıklaması sonrası linç yedim. Metin Akpınar gerçekler ortaya çıksın istemiyor. Bir kadın olarak da rencide oldum. Annem de ben de hakaretlere maruz kaldık. Yaşadığı ilişkinin tek sorumlusu annem değil. Beni öfkeli, nefret dolu bir insan gibi göstermek istiyor babam. Benim tek derdim her şeyin ortaya çıkması. Kimseye kin duymuyorum sadece kırgınım.
‘ANNEM İLE İLGİLİ O SÖZLERİ BENİ ÇOK ÜZDÜ’
Metin Akpınar sanatçı duruşundan dolayı takdir edilen bir isimdi. Bu son yaşananlardan sonra imajı da olumsuz etkilendi tabii ki..
Babam kendinin filozof olduğunu söylüyordu. 2 kamyon kitap okudum diyordu. Bize bu yaşattıkları nerede yazıyor? Dilekçede yazdıklarını okuyunca Akpınar’ın vicdansız ve merhametsiz bir insan olduğunu daha iyi anladım. Yaşadıklarımı öğrendikten sonra zaten vicdanı olsaydı bizi el üstünde tutardı. Toplumun Metin Akpınar’ı tanıdığı, kendisi gösterdiği şekilde bir Metin Akpınar tanımadım. Beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Bana görüşmelerimizde de çok üzücü ifadeler kullandı. Mesela, Yunan adalarını tekneyle tatile çıktığı dönemde annemle birlikteymiş. Bundan dolayı da bana ‘Yunanistan’a tohumlarımı serpmeye gidiyordum, ananı gördüm ona da serptim’ dedi. Bunu duyunca hem çok üzüldüm hem de çok kırıldım. Bu sözünü senelerce kaldıramadım. Bir kadın için bu söylenmez. İşte benim tanıdığım Metin Akpınar böyle bir adam.
YARDIMI KESMEK İÇİN MAHKEMEYE BAŞVURDU
-Metin Akpınar’ın zengin bir sanatçı olduğu biliniyor. Maddi olarak ondan beklentiniz var mı?
Tabii ki var. Benim geleceğim elimden alındı. Çocuğu olarak hakkım neyse onu istiyorum. Bana yardımı tamamen kesti. İkizime yardım yapıyor. 35 yaşındayım hâlâ beni büyüten babam bana destek oluyor. Akpınar, bir de mahkemeye başvurup fakirlik kağıdımı iptal ettirmek istedi. Mahkeme sürecinde adli yardım istedim. Mahkeme harç parasını da kendimin ödeyemeyeceğimi düşünerek, adli yardımın iptalini istedi. Ama başarılı olamadı. Akpınar istiyor ki dosyalar kapansın.
Babamın kendi iş hayatım konusunda da engel olduğunu düşünüyorum. Babama çalıştığım yerin bilgilerini veriyordum, bundan kısa bir süre sonra da işten çıkarılıyordum. Bu durum çok fazla başıma geldi. Hatta belediye girdim, işe başladıktan bir gün sonra işten çıkartıldım. Akpınar istiyor ki ben maddi olarak hep ona muhtaç olayım, onun kontrolünde bir hayatım olsun.
Şimdi mahkemeye 38 sayfalık bir dilekçe verdi. Dilekçe de benimle ilgili çok üzücü ifadeler kullanmış. Annemi de çok kötülemiş. O dilekçeyi gördükten sonra babamın benimle bir daha iletişime geçeceğini düşünmüyorum. Ben de artık iletişime geçmem.
“ESKİ MAGAZİNCİLER KONUŞSUN”
– “Yurtlarda daha çok ünlü çocuğu var” açıklamanız çok konuşuluyor. Bunu biraz açar mısınız?
Çocuk Esirgeme Kurumlarında benim gibi daha çok çocuk olduğunu düşünüyorum. Eski dönemdeki magazinciler çıksın konuşsun. Biz tek değiliz. Ben o döneme ait bilgileri topluyorum. Ben basına kendi hayatımı anlatarak, benim durumumda olan diğer insanlara da cesaret vermek istiyorum. İkizim bile dava açmak istemiyordu ama ben cesaretlendirdim onu. Ben inanıyorum ki benim mücadelemden etkilenen ve hakkını arayan başka insanlar da çıkacak. Gizli gizli dünyaya gelen ve yurda verilen çok çocuk var. Çok acı hikayeleri olan insanlar var. Umarım o insanlara da cesaret veririm. Emsal bir dava açtım ve umarım benim durumumda olan diğer insanlara da umut olurum.
BEN ANNEMİ HİÇ GÖRMEDİM, ONA HİÇ DOKUNAMADIM
– Annenizi gördüğünüzde ilk ne söylemek istersiniz?
‘Sonunda’ derim. Ben annemi hiç görmedim, hiç dokunamadım ona. Ona sarılmak istiyorum. Onunla uzun uzun konuşmak istiyorum. Çok zor dönemlerden geçmiş bir kadın annem. Ailesinin durumu iyi olmasına rağmen ona kimse yardım etmemiş. Çok büyük yoksulluk çekmiş özellikle de bize hamileyken. Bize anlatsın istiyorum. Basına çıkmasını da asla istemem. Tek isteğim annemin fiziksel olarak yanımda olması.